Turk J Haematol 2016 Apr 18

Allogeneic Transplantation In Chronic Myeloid Leukemia And The Effect Of Tyrosine Kinase Inhibitors On Survival, A Quasi-Experimental Study.

Özen M, Üstün C, Öztürk B, Topçuoğlu P, Arat M, Gündüz M, Atilla E, Bolat G, Arslan Ö, Demirer T, Akan H, İlhan O, Beksaç M, Gürman G, Özcan M.
Amaç: Tirozin kinaz inhibitörleri (TKİ) kronik myeloid lösemide (KML) allojenik hematopoetik kök hücre nakli (AHKHN) endikasyonlarını değiştirdi. Bu nedenle de biz KML’de TKİ’nin AHKHN üzerine etkisini değerlendirmeyi amaçladık. Materyal ve Metotlar: Bu öncesi- sonrası çalışmasında KML’li hastalarda TKİ öncesi dönem (yıl <2002) ve TKİ sonrası dönem (yıl ≥2002) arasında hasta, hastalık ve nakil karakteristikleri ile AHKHN sonuçlarını kıyasladık. Toplamda 193 AKHN, 1989 ve 2012 arasında yapıldı. Bulgular: TKİ sonrası dönemdeki hastalar, TKİ öncesi döneme göre nakil sırasında daha ileri hastalığa (kronik faz 1 den ileri) sahipti ve daha sık azaltılmış yoğunluklu hazırlık rejimi aldı. Relaps/progresyon ≥2002 grupta <2002 grubundan daha fazlaydı (5 yıllık %32’ye karşın %48 p=0,01); bununla birlikte toplam sağkalım (TS) bu iki grupta benzerdi (5-yıllık-sağkalım sırasıyla %50,8’e karşın %59,5 p=0,3). TKİ’leri (verici lenfosit infüzyonu ile birlikte veya tek başına) AHKHN sonrası relaps tedavisinde TKİ sonrası dönemde mevcuttu ve artmış TS ile ilişkiliydi. AHKHN sonrası 3. aydaki hematolojik remisyon oranları TKİ dönemleri arasında benzer iken; remisyonda olan hastalar daha iyi hastalıksız sağkalıma (HsS) (RR: 0,15; %95 GA: 0,09-0,24; p <0,001) ve TS’ye sahipti (RR: 0,14; %95GA: 0,09-0,23; p <0,001). Erkek AHKHN alıcılarının HsS (RR: 1,7; %95GA: 1,2-2,5; p=0,007) ve TS’leri (RR: 1,7; %95GA: 1,1-2,6; p=0,02) kadınlardan daha kötüydü. Sonuç: TKİ, KML’de AKHN sonrası relapsın tedavisinde etkin bir seçenektir. AHKHN sonrası hematolojik remisyon da KML hastalarında sağkalımda önemli bir faktördür.
: Tirozin kinaz inhibitörleri (TKİ) kronik myeloid lösemide (KML) allojenik hematopoetik kök hücre nakli (AHKHN) endikasyonlarını değiştirdi. Bu nedenle de biz KML’de TKİ’nin AHKHN üzerine etkisini değerlendirmeyi amaçladık. Materyal ve Metotlar: Bu öncesi- sonrası çalışmasında KML’li hastalarda TKİ öncesi dönem (yıl <2002) ve TKİ sonrası dönem (yıl ≥2002) arasında hasta, hastalık ve nakil karakteristikleri ile AHKHN sonuçlarını kıyasladık. Toplamda 193 AKHN, 1989 ve 2012 arasında yapıldı. Bulgular: TKİ sonrası dönemdeki hastalar, TKİ öncesi döneme göre nakil sırasında daha ileri hastalığa (kronik faz 1 den ileri) sahipti ve daha sık azaltılmış yoğunluklu hazırlık rejimi aldı. Relaps/progresyon ≥2002 grupta <2002 grubundan daha fazlaydı (5 yıllık %32’ye karşın %48 p=0,01); bununla birlikte toplam sağkalım (TS) bu iki grupta benzerdi (5-yıllık-sağkalım sırasıyla %50,8’e karşın %59,5 p=0,3). TKİ’leri (verici lenfosit infüzyonu ile birlikte veya tek başına) AHKHN sonrası relaps tedavisinde TKİ sonrası dönemde mevcuttu ve artmış TS ile ilişkiliydi. AHKHN sonrası 3. aydaki hematolojik remisyon oranları TKİ dönemleri arasında benzer iken; remisyonda olan hastalar daha iyi hastalıksız sağkalıma (HsS) (RR: 0,15; %95 GA: 0,09-0,24; p <0,001) ve TS’ye sahipti (RR: 0,14; %95GA: 0,09-0,23; p <0,001). Erkek AHKHN alıcılarının HsS (RR: 1,7; %95GA: 1,2-2,5; p=0,007) ve TS’leri (RR: 1,7; %95GA: 1,1-2,6; p=0,02) kadınlardan daha kötüydü. Sonuç: TKİ, KML’de AKHN sonrası relapsın tedavisinde etkin bir seçenektir. AHKHN sonrası hematolojik remisyon da KML hastalarında sağkalımda önemli bir faktördür.